Katma Değer Vergisi’nde Tam ve Kısmi İstisna

Katma Değer Vergisi’nde Tam ve Kısmi İstisna

KDV, indirim mekanizması sistemine dayanan dolaylı bir vergidir. Buna göre satın alınan mal ve hizmetler dolayısıyla ödenen vergiler, satılan mal ve hizmetler dolayısıyla hesaplanan vergiden düşülür, hesaplanan KDV indirilen KDV’den fazla ise aradaki fark vergi dairesine ödenir. İndirilen KDV hesaplanan KDV’den fazla ise aradaki fark sonraki döneme devreder. Sonuç itibariyle indirim mekanizması nedeniyle KDV, en son nihai tüketicinin üzerinde kalmaktadır.

3065 sayılı KDV Kanununun 30’uncu maddesinin (a) bendinde vergiden istisna edilmiş bulunan mal teslimi ve hizmet ifaları ile ilgili alış vesikalarında gösterilen veya bu mal ve hizmetlerin maliyetleri içinde yer alan KDV’nin vergiye tabi işlemler üzerinden hesaplanan KDV’den indirilemeyeceği belirtilmiştir.

KDV Kanununun “İstisna Edilmiş İşlemlerde İndirim” başlıklı 32’nci maddesinde Kanunun 11, 13, 14 ve 15’inci maddeleri ile 17’nci maddenin (4) numaralı fıkrasının (s) bendi uyarınca vergiden istisna edilmiş bulunan işlemlerle ilgili fatura ve benzeri vesikalarda gösterilen Katma Değer Vergisinin, mükellefin vergiye tabi işlemleri üzerinden hesaplanacak Katma Değer Vergisinden indirileceği belirtilmiştir.

Vergiye tabi işlemlerin mevcut olmaması veya hesaplanan verginin indirilecek vergiden az olması hallerinde indirilemeyen Katma Değer Vergisi, işlemin gerçekleştiği dönemi izleyen ikinci takvim yılının sonuna kadar talep edilmesi şartıyla Maliye ve Gümrük Bakanlığınca tespit edilecek esaslara göre bu işlemleri yapanlara iade olunur.

Buna göre genel kural, istisna olan işlemlere ilişkin olarak yüklenilen KDV’nin indirim konusu yapılamayacağı iken, KDV Kanununun 32’nci maddesinde belirtilen maddeler kapsamında istisna edilmiş işlemler dolayısıyla yüklenilen KDV’lerin indirim konusu yapılabileceği ve hatta iade edilebileceği belirtilmiştir.

KDV’den istisna olan ancak yüklenilen KDV’lerin indirimi kabul edilmeyen mal teslimi ve hizmet ifaları kısmi istisnadır.

KDV’den istisna olan ancak yüklenilen KDV’lerin indirimi kabul edilmeyen mal teslimi ve hizmet ifaları kısmi istisnadır. Mal teslimleri veya hizmet ifaları KDV’den istisna olup aynı zamanda yüklenilen KDV’lerin indirim konusu yapılabildiği istisnalar ise tam istisnadır.

Kısmi istisnada satıcılar malı teslim ettiklerinde KDV hesaplamamakta ve söz konusu mallar için yüklenilen KDV’leri indirememektedir. Kısmı istisnalarda satıcı bir nevi malın nihai tüketicisi konumuna gelmekte, satıcı malı satarken istisna nedeniyle KDV’yi tüketiciye yansıtamamakta ve vergi yükü satıcının üzerinde kalmaktadır.

Tam istisnada satıcı hem teslimde KDV hesaplamamakta hem de istisna nedeniyle yüklendiği KDV’yi indirim konusu yapabilmektedir.

Tam istisnada ise satıcı hem teslimde KDV hesaplamamakta hem de istisna nedeniyle yüklendiği KDV’yi indirim konusu yapabilmekte, indiremediği bir KDV bulunması durumunda ise indiremediği KDV’yi iade alabilmektedir. Tam istisnada satıcının üzerinde herhangi bir vergi yükü kalmamaktadır. Devlet tam istisnaya konu malın KDV’sinden tamamen vazgeçmektedir. Kısmı istisnada ise satıcının üzerinde KDV yükü kaldığı için devlet KDV gelirinden kısmen vazgeçmektedir.

Örneğin; Demir çelik ticareti yapan bir mükellef 1.000 TL’ye aldığı demir için 180 TL KDV yüklenmiştir. Söz konusu demir ezildiği için kullanılamaz hale gelmiştir. Kullanılamaz hale gelen demir hurdacıya 500 TL’ye satılmıştır. Hurda teslimleri 3065 sayılı KDV Kanunun 17/4-g bendi uyarınca istisnadır. Söz konusu istisna kısmi istisnadır. Dolayısıyla satıcı hurda demiri teslim ederken KDV hesaplamayacaktır. Hurda tesliminin kısmi istisna olması nedeniyle demirin alımında yüklenilen 180 TL tutarındaki KDV’nin indirilmesi mümkün değildir. Bu nedenle demirin alımında yüklenilen 180 TL KDV, hurda tesliminin yapıldığı dönem beyannamesinde ilave edilecek KDV olarak beyan edilmelidir. Böylece mükellef kısmı istisna nedeniyle yüklendiği KDV’yi ilave edilecek KDV şeklinde beyan ederek indirimlerinden çıkarmış olmaktadır. Görüldüğü üzere kısmi istisnada, teslimde KDV hesaplanmamakta fakat istisnaya tabi mal dolayısıyla yüklenilen KDV satıcının üzerinde kalmaktadır. Satıcı bir bakıma nihai tüketici konumuna gelmekte, devlet istisna nedeniyle KDV gelirinden tamamıyla vazgeçmemekte 180 TL KDV devletçe tahsil edilmektedir.

Aynı mükellefin 1.000 TL satın alıp alımında 180 TL KDV ödediği demiri ihraç ettiğini varsayalım. Mal ihracatı 3065 sayılı KDV Kanunun 11/a maddesi uyarınca tam istisnadır. Mükellef demir ihracatı dolaysıyla KDV hesaplamayacak, demiri alırken yüklenmiş olduğu 180 TL KDV’yi indirim konusu yapabilecektir. Ayrıca ihracatın gerçekleştiği dönemde mükellef yüklenmiş olduğu KDV’yi indirememişse (sonraki döneme devretmişse) iade alabilecektir. Bu durumda tam istisnada, satıcı hem teslim nedeniyle KDV hesaplamamakta hem de yüklenip de indiremediği bir KDV varsa iade alabilmektedir ve satıcının üzerinde hiçbir KDV yükü kalmamaktadır. Devlet tam istisnaya tabi mal dolayısıyla tahsil edeceği KDV’nin tamamından vazgeçmektedir.

Facebook
Twitter
LinkedIn
WhatsApp

Bir yanıt yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. * işaretli alanlar zorunludur.

Yorum Gönder